Esmanur GÜLBAHAR / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, Hatay dahil 11 ili vurdu. Hatay’da binlerce bina enkaza dönerken, pek çok binada ise ağır hasar oluştu. Türkiye’yi derinden sarsan felakette, Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Serinyol Mahallesi’nde bulunan Girişken ailesine ait bina da çöktü. 3. katta oturan Lina Girişken, annesi babası ve kız kardeşiyle beraber enkaz altında kaldı.
Deprem anından itibaren yaşadıklarını Herkes Duysun muhabirine anlatan depremzede Lina Girişken, enkazda kalan bir arkadaşının 5. gün sonuna kadar ses verdiği fakat yardım ekibinin 6.günde ulaştığını ve arkadaşının cansız bedenini çıkardıklarını söyledi.
DOLAP VE YATAK ARASINDAKİ YAŞAM ÜÇGENİ HAYATA KAZANDIRDI
Sabaha karşı 04:17’de herkes gibi uyuduğunu ve sarsıntı ile uyandığını söyleyen Girişken, “O an ne olduğunu anlayamadım. Kız kardeşime ‘kalk’ diye bağırdım sonra sarsıntı hızlandı. Ayağa kalkamadık, annem ve babam geldi bizi sardılar. Biz 3. katta oturuyorduk, evimiz 2. kattan itibaren çökmeye başladı. Tam o sırada yatağın yanındaydık ve yatağın üzerine dolap devrilmesi ile dolap ve yatak arasında bir yaşam üçgeni oluştu. Ev yıkıldı, önce o yaşam üçgeninde sıkışıp kaldık zaten elektrikler anında gitti. Zor da olsa kapıya ulaştık, bu sefer kapının önünde bir portmanto vardı. Babam portmanto arasından bizi kucaklayarak kapıya çıkardı. Bu kez merdiven engeli ile karşılaştık. Kapıya çıktığımızda merdiven yıkılmıştı, duvarlar çökmüştü, cam kırıntıları doluydu ve her yer karanlıktı. Bu sefer merdiveni de bir şekilde aştık ve merdiven boşluğunda kaldık. Artçılar devam ediyordu ve üzerime eşyalar yıkılıyordu. Bina yıkılmaya devam ettiği için komşularımız binaya yaklaşamıyorlardı.” dedi.
“BABAANNEMİN ÖLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNDÜK”
Aile apartmanında oturduklarını dile getiren depremzede, “Babaannem en alt kattaydı. Onun öldüğünü düşündük ama bir sürü fıtığı olan ve normalde zor hareket eden kadın, duvar yıkıldığı an kendisini dışarı atmış. Babam, annemi kız kardeşimi ve beni kucağında taşıyarak çıkardı. Çok detaylı hatırlamıyorum. Babam nasıl çıkardığını sonradan daha detaylı anlattı. Bu sefer merdiveni de aştık. Merdiven boşluğunda kaldık. Artçılar devam ediyordu. Üzerime eşyalar yıkılmaya devam ediyordu. Komşular, ev yıkılmaya devam etitiği için binaya yaklaşamıyorlardı.” dedi.
YANGINLAR, BİRBİRİNE ÇARPAN ARAÇLAR, YALIN AYAK İNSANLAR…
Enkazdan çıkarıldıktan sonra gördükleri karşısında şok olduğunu söyleyen depremzede şu ifadeleri kullandı: Yardımın, Hatay’ın Antakya ilçesine oldukça geç ulaştığını ve günlerce bir suya muhtaç kaldıklarını belirten Lina Girişken, “Enkazdan çıktıktan sonra, biz aracımız olduğu için şanslıydık ve hemen araca geçtik. Babam bizi çıkardıktan sonra travma geçirdi. Bizi binadan çıktıktan sonra adeta donmuştu ve bir saat babamı ayıltmaya çalıştık. Trafik inanılmazdı. Yangınlar çıkmıştı ve araçlar birbirine çarpıyordu. Yalın ayak ve üstleri yara olan insanları araca aldık. Çok soğuktu ve yağmur vardı. Sabah oldu, yardım gelir diye bekledik ama Hatay’a 3 gün su bile gelmedi. Petrol ofisleri bile kapattı. Herkes arabada kalıyordu, insanlar yakıt yemin etmeye çalışıyordu. Bir suya muhtaç kaldık. Petrol ofisleri daha pahalı satıyorlardı ya da satmıyorlardı. Babamın bacakları yara içindeydi onu saramadık. 3. gün yardım ekiplerini görmeye başladık. İlk aldığımız yardım ise yarım litrelik sulardı. Çadır almak imkansızdı. Babaannem arabada oturamıyordu. Çadır yardımları 1 hafta sonra gelmeye başladı. İlk hafta su, ardından gıda gelmeye başladı. Çok fazla gönüllü insan geldi. 1 hafta sonra çadır bulduk, ardından Hatay’a giriş-çıkışlar açılınca şehir dışına çıktık.” dedi.
5. GÜN SONUNA KADAR SES GELİYORDU 6. GÜN CANSIZ BEDENİ ÇIKARILDI
Telefonlar çekmediği için arkadaşlarının ve öğretmenlerinin ölüm haberlerini 10 gün sonra almaya başladığını belirten depremzede Girişken, enkazda olan bir arkadaşının 5. günün sonuna kadar ses verdiğini fakat yardım ekiplerinin 6. gün sonunda ulaşabildiklerini ve arkadaşının cansız bedeninin çıkarıldığını söyledi.